Translate

10 Ekim 2013 Perşembe

GERÇEK AŞK -



Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil...

Bir gün, adanın batmakta olduğu duygulara haber verilmiş... Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada en son kalan duygu olmuş, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.

Ada neredeyse battığı zaman ;Aşk yardım istemeye karar vermiş.

Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş.
Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın ?" diye sormuş.
Zenginlik, "Hayır, alamam.
Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.

Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir 'den yardım istemiş.
- "Kibir, lütfen bana yardım et !"
- "Sana yardım edemem, Aşk.
- "Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.

Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş :
- "Üzüntü, seninle geleyim."
- "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."

Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmiş;
Ama o kadar mutluymuş ki Aşk'ın çağrısını duymamış.

Aşk, birden bir ses duymuş.
- "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..."
Bu Aşk'tan biraz daha büyük birisiymi.
Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk 'a yardım eden yoluna devam etmis. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk,

Bilgi 'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?"

- "O, Zaman idi"diye cevap vermiş Bilgi.

- "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş:

- "Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..."

5 Ekim 2013 Cumartesi

SEVDA....






Tuttuğun minicik ellerini sımsıkı sıkmak isterken, 
acıtmamak için nazik davranmaktır sevda…
Ateşinde yandığın bedende olmak isterken, 
dudak büküşlerinde sönüp kalmaktır sevda…
Çocuklar gibi ellerinle yedirmek isteyip, 
elini ayağına karıştıran heyecandır sevda…
Dizlerinde kahve içmek istediğin, 
kucağında uyumayı beklediğin, 
canı yanar diye yapamadığındır sevda…
Horultulu uykusunu seyre daldığın, 
saçlarına dokunmaya, uyandırmaya kıyamadığındır sevda…
Geleceği saatleri kovalarken, 
gitmesin diye saniyelere tutunmaktır sevda.
Birlikte olsan da, ayrı kalsanda…
Zor şeydir sevda..

Halit ÖZKAN

GERÇEK







Herkes bu günlerde fel fecir...
Yaşanmışlıkların bir anlamı yok sanki...
Dünün bu günlere getirmedi mi sanki...
Acının ve sevincin anlamı olmalı...
Belki, acının mütemadi bir şekilde kalabalığın içinde yalnızlığa itmesiydi hayat 
Belki de, sevincin yalnızlıktan çıkıp, götürdüğü topluluk muydu?...
Bilinmez ama bir gerçek var ortada... 
Düşünün bir dostlar... Şöyle yüksek bir yerlere çıkıp haykırmak istediğimiz olmadı mı sizin...
" SENİ SEVİYORUM; SENİ ÇOK SEVİYORUM "  diye....
Karışmadı mı elleriniz ayaklarınız birbirine, " BİRİNİ " görünce....
Hiç ağlamaklı olmadınız mı tebessüm ederken...
Ya da hıçkıra hıçkıra hiç mi ağlamadınız, kahkalarla gülerken....
Geçin bunları işte... Geçin!....
Bir kaleme, bir kağıda, bir kelama ve içinize sığmayan, sığdırılamayan ve de bedeninize yüreğinizin dar geldiği bir gerçek var şu cihanda....

" AŞK " diye bir " GERÇEK " !.......

                                                                                                                                      Halit ÖZKAN

2 Ekim 2013 Çarşamba

SEBEPSİZ SEVMEKTİR AŞK






Nedeni olmadan bağlanmak birine.

Gözlerine baktığında erimektir içten içe.


Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.


Hatta sarılamamaktır utançtan,


Çünkü utanmaktır sevmek aslında,


Sevmek nedir aslında?


Ölmek mi uğruna?


Yaşamak mı onunla?


Sevmek mi ömür boyunca? 


Yoksa ayrılmak mı gerekince?


Nedir insanı başkasına bağlayan?


Güzelliği mi? Bilmez kimse bu soruların cevabını..


Kimi sever güzelini, kimi sever özelini.



28 Eylül 2013 Cumartesi

Orhan Veli Şiirleri - Müşfik Kenter'in Sesinden

 Orhan Veli Şiirleri - Müşfik Kenter'in Sesinden

1-) ANLATAMIYORUM
2-) ASK RESMİ GEÇİDİ
3-) AYRILIŞ
4-) BAHARIN İLK SABAHLARI
5-) BEDAVA
6-) BEN ORHAN VELİ

15 Eylül 2013 Pazar

HERKES SEVDİĞİNİ ÖLDÜRÜR





Kulak verin sözlerime iyice,
Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!

Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimileri yaşlı iken öldürür;
Şehvetli ellerle öldürür kimi
Kimi altından ellerle öldürür;
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
Kimi satar kimi de satın alır;
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
Herkes öldürebilir sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez. 

Oscar Wilde

11 Eylül 2013 Çarşamba

ÜSTAD CAN YÜCEL.....

BAĞLANMAYACAKSIN


Bağlanmayacaksın bir şeye, öle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü...

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle O daha az sever seni,
Senin O´nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı,masanı,telefonunu,kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin

Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatışarın gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı ,yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak."O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidicekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat, İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Can Yücel