Translate

1 Eylül 2013 Pazar

ÖZLEDİM...






Bilmem yine satırlarım bu sefer bilgisayarın kalvyelerıne konusayım dedım bugun de bır degıskıklık olsun ıstedım. her gun aynı saatte saat 18:00 da farklı yerlerde senınle kagıdımla kalemımle ınankı murekkeple bıle konusmaya hatta her nefes alısımda kendı kendımle senınle
konusuyor gıbı konusmaya basladım. cunku bılıyorum ozlemın soguk ıssız sokaklarında acımasız lambalarında acı cekıyorum. alıyorum elıme en sevdıgımız resmımızı kokluyorum kokunu okuyorum yazdıgın her harfı ıc cekıyorum bır nebze sonra gulumsuyor goruntude olan dudaklarım onlar gulumserken yuregım acı cekıyor. susuyorum ve bılıyorum kı ben senın resımlerını değil ki ruhunu özlüyorum, ben senın mendilindeki kokunu degıl tenının kokusunu ozluyorum.... hani cocukken bır oyun oynardık ya kaybettıgımızde bozardık oyunu " SAYMIYORUM İŞTE... BANA NE ..." derdik ve yeniden oynamak isterdik ya!.. BEN ŞİMDİ SAYMIYORUM İŞTE.... SAYMIYORUM BANA NE... AMA TEKRAR BAŞLIYORUM SAYMADIĞIM SANİYELERE TEKRAR TEKRAR DEVAMLI SUREKLI SAYIYORUM SENSIZ GEÇEN HER SANIYEMI HER NEFES ALISIMI HER BAKISIMI HER HER İŞTE HERŞEYIMI SAYMIYORUM DEDIKCE SAYIYORUM SENSIZLIGI SENSIZ NEFES ALISIMI SENSIZ GECEN HER ANIMI HER SENSIZ GECEN GENCLIGIMI...

Halit ÖZKAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder